Mal Rejimi

Mal Rejimi

Evlilik birliğinde mal paylaşımı nasıl olur? Edinilmiş mallara katılma rejimi nedir? Katkı payı ve değer artış payı nasıl hesaplanır? Mal rejimi sözleşmesi nasıl yapılır? Yargıtay kararları ışığında tüm bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını bu kapsamlı makalede bulabilirsiniz.

Evlilik Mal Rejimlerine Genel Bakış

Evlilik mal rejimi, eşlerin evlilik birliği süresince edindikleri malların yönetimi, kullanımı ve evliliğin sona ermesi durumunda bu malların paylaşımını düzenleyen hukuki bir sistemdir. Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 202-281 arasında düzenlenen mal rejimleri, eşlerin mali haklarını koruma altına almaktadır.

Yasal Mal Rejimi

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren Türkiye'de yasal mal rejimi olarak kabul edilmektedir. Bu rejim, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların, evliliğin sona ermesi durumunda eşit paylaşımını öngörür. Eşler, TMK md. 202/II uyarınca, evlenmeden önce veya evlilik sırasında noterde düzenlenecek bir sözleşme ile farklı bir mal rejimi seçebilirler.

Yasal mal rejimi, evliliğin başlangıcından itibaren kendiliğinden yürürlüğe girer ve TMK md. 225'te belirtilen hallerde sona erer. Bu haller:

  • Eşlerden birinin ölümü
  • Başka bir mal rejiminin kabulü
  • Mahkeme kararıyla mal ayrılığına geçiş
  • Boşanma veya evliliğin iptali

Seçimlik Mal Rejimleri

Türk Medeni Kanunu, eşlere yasal mal rejimi dışında üç farklı seçimlik mal rejimi sunmaktadır:

Mal Ayrılığı Rejimi: Her eş, kendi malvarlığı üzerinde bağımsız mülkiyet, yönetim ve tasarruf yetkisine sahiptir. Bu rejimde eşler, malvarlıklarını birbirinden tamamen bağımsız olarak yönetir ve kendi borçlarından kendileri sorumlu olur.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Mal ayrılığına benzer şekilde işler, ancak ailenin ortak kullanımına özgülenmiş mallar ve ailenin ekonomik geleceğini güvence altına alan yatırımlar, evliliğin sona ermesi durumunda paylaşıma tabi tutulur.

Mal Ortaklığı Rejimi: Eşlerin malvarlıklarının tamamı veya bir kısmı üzerinde ortaklık oluşturulur. Ortaklık malları, eşlerin paylı mülkiyetinde sayılır ve birlikte yönetilir.

Olağanüstü Mal Rejimi

Olağanüstü mal rejimi, normal şartların dışında, özel durumlarda mahkeme kararıyla uygulanan bir rejimdir. Bu rejime geçiş sebepleri:

  • Haklı bir sebebin varlığı
  • Eşlerden birinin iflası
  • Diğer eşin menfaatlerinin tehlikeye düşmesi
  • Ortaklığın devamının beklenemeyeceği durumlar

Bu durumların varlığı halinde, mahkeme kararıyla mevcut mal rejimi sona erer ve mal ayrılığı rejimine geçilir. Olağanüstü mal rejimi, eşlerin ekonomik çıkarlarını korumayı ve mal rejiminin kötüye kullanılmasını engellemeyi amaçlar.

Mal rejimlerinin bu çeşitliliği, eşlere kendi ekonomik durumlarına ve ihtiyaçlarına en uygun sistemi seçme imkanı tanır. Özellikle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler arasında adil bir paylaşım sağlamayı ve ev içi emeği değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Edinilmiş mallara katılma rejimi, 01.01.2002 tarihinden itibaren Türk hukukunda yasal mal rejimi olarak kabul edilmiştir. Bu rejim, Türk Medeni Kanunu'nun 219-241. maddeleri arasında düzenlenmiştir ve eşler arasındaki mali ilişkileri düzenleyen temel sistemdir.

Edinilmiş Mallar

TMK md. 219 uyarınca edinilmiş mallar, mal rejiminin devamı süresince eşlerin:

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının yaptığı ödemeler
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar
  • Kişisel mallarının gelirleri
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir

Kişisel Mallar

TMK md. 220 ve 221'e göre kişisel mallar şunlardır:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya
  • Mal rejiminin başlangıcında sahip olunan mallar
  • Miras yoluyla edinilen mallar
  • Karşılıksız kazanımlar
  • Manevi tazminat alacakları

Özellikle belirtmek gerekir ki, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, bağışlanmış sayılır ve kadının kişisel malı olarak kabul edilir.

Yönetim ve Sorumluluk

TMK md. 223/2 ve 226/2 kapsamında, her eş kendi malvarlığını yönetme, kullanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Ancak paylı mülkiyete konu mallarda, diğer eşin rızası olmadan pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Her eş, kendi borcundan bütün malvarlığıyla sorumludur.

Rejimin Sona Ermesi

Edinilmiş mallara katılma rejimi şu hallerde sona erer:

  • Eşlerden birinin ölümü
  • Başka bir mal rejiminin kabulü
  • Boşanma veya evliliğin iptali
  • Mahkeme kararıyla mal ayrılığına geçiş

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.06.2012 tarihli, 2012/8-268 E., 2012/420 K. sayılı kararı uyarınca, boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi de talep edilebilir.

Katılma Alacağı

Katılma alacağı, mal rejiminin sona ermesi durumunda eşlerin edinilmiş mallara katılma hakkından doğan alacağıdır. Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olur. Artık değer, eklenmesi gereken değerler ve denkleştirmeler de dikkate alınarak hesaplanır.

Katılma alacağının hesaplanmasında:

  • Malların sürüm değeri esas alınır
  • Tasfiye anındaki değer dikkate alınır
  • Eklenecek değerler ve denkleştirmeler hesaba katılır
  • Değer artış payı ve katkı payı alacakları göz önünde bulundurulur

Bu rejim, özellikle ev işleriyle ilgilenen ve gelir getirici bir işte çalışmayan eşin, diğer eşin mal edinimlerine katkısını gözetmesi açısından önem taşır. Mal rejiminin tasfiyesinde, eşlerin edinilmiş mallara eşit oranda katılım hakkı, modern aile hukukunun temel ilkelerinden biri olan eşitlik prensibinin somut bir yansımasıdır.

Diğer Mal Rejimleri ve Karşılaştırılması

Türk Medeni Kanunu'nda edinilmiş mallara katılma rejimi dışında üç farklı mal rejimi daha düzenlenmiştir. Bu rejimler, eşlerin evlilik birliği içerisinde edinecekleri malların yönetimi ve tasfiyesi konusunda farklı düzenlemeler içermektedir.

Mal Ayrılığı Rejimi

TMK md. 242 ile düzenlenen mal ayrılığı rejiminde, her eş kendi malvarlığı üzerinde sahip olma, yönetme ve tasarruf etme hakkına sahiptir. Bu rejimin en önemli özelliği, eşlerin malvarlıklarının birbirinden tamamen bağımsız olmasıdır. Her eş:

  • Kendi malvarlığının mülkiyetine sahiptir
  • Malları üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir
  • Kendi borçlarından bizzat sorumludur
  • Diğer eşin onayını almadan malları üzerinde işlem yapabilir

Mal ayrılığı rejiminde boşanma halinde katılma alacağı söz konusu olmaz. Ancak eşler, diğer eşin malvarlığına yaptıkları katkılar için katkı payı ve değer artış payı talep edebilirler.

Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi

TMK md. 244'te düzenlenen paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, mal ayrılığı rejiminin özel bir türüdür. Bu rejimde eşler, evlilik birliği devam ederken mal ayrılığı rejimindeki gibi mallarını bağımsız şekilde yönetirler. Ancak evlilik birliğinin sona ermesi halinde:

  • Aile konutu
  • Ev eşyaları
  • Ailenin ortak kullanımına özgülenmiş mallar
  • Eşlerin meslek veya sanat icrasına ayrılmış mallar

üzerinde diğer eşin paylaşma hakkı doğar. Bu mallar, aksine bir anlaşma yoksa eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Diğer mallar üzerinde ise, katkı oranında hak talep edilebilir.

Mal Ortaklığı Rejimi

TMK md. 256 ile düzenlenen mal ortaklığı rejimi, eşlerin malvarlıklarının birleştirilmesini öngören bir rejimdir. Bu rejimde mallar:

  • Ortaklık malları: Eşlerin kanun veya mal rejimi sözleşmesiyle ortaklık dışında bırakılmamış tüm malvarlığı değerleri
  • Kişisel mallar: Kanun veya mal rejimi sözleşmesiyle ortaklık dışı bırakılan mallar

olarak ikiye ayrılır. Mal ortaklığı rejimi kendi içinde genel mal ortaklığı ve sınırlı mal ortaklığı olarak ikiye ayrılır. Genel mal ortaklığında, eşlerin tüm malvarlığı değerleri (kişisel mallar hariç) ortaklığa dahildir. Sınırlı mal ortaklığında ise sadece belirli mallar ortaklığa dahil edilir.

Ortaklık mallarının yönetimi eşlerin her ikisine aittir. Olağan yönetim sınırları içinde her eş ortaklığı temsil edebilir ve ortaklık malları üzerinde tasarrufta bulunabilir. Ancak olağanüstü yönetim işlemleri için eşlerin birlikte hareket etmesi gerekir.

Mal ortaklığı rejiminin tasfiyesinde, ortaklık malları eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Kişisel mallar ise ait oldukları eşe verilir. Bu rejim, eşler arasında tam bir malvarlığı ortaklığı öngördüğünden, uygulamada en az tercih edilen rejimdir.

Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Yargıtay Kararları

Tasfiye Süreci

Mal rejiminin tasfiyesi, evlilik birliğinin sona ermesiyle başlayan karmaşık bir hukuki süreçtir. Tasfiye, boşanma davasıyla birlikte talep edilebileceği gibi, ayrı bir dava olarak da açılabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik içtihatlarına göre, boşanma davası ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi talep edilebilmektedir. Tasfiye sürecinde, edinilmiş malların belirlenmesi, değerlemesi ve paylaştırılması aşamaları izlenir.

Tasfiye sürecinde malların sürüm değeri, karar tarihine en yakın tarihteki değere göre hesaplanır. Özellikle taşınmazların değerlemesinde, bilirkişi raporları ve güncel piyasa değerleri dikkate alınır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2014 tarihli kararına göre, boşanma sonrası taşınmaz kredisi ödemeleri genel mahkemede ayrı bir dava konusu yapılmalıdır.

Zamanaşımı

Mal rejimi alacaklarında zamanaşımı konusu, Yargıtay içtihatlarıyla netlik kazanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/8-375 E., 2013/520 K. sayılı kararı ile mal rejimi alacaklarında zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre, mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Yabancı mahkeme kararlarıyla sonuçlanan boşanmalarda, zamanaşımı süresi farklılık gösterir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, yabancı mahkeme kararının tenfizi kararının kesinleşmesiyle zamanaşımı süresi başlar. Bu durum, uluslararası evliliklerde mal rejimi tasfiyesinin özel bir boyutunu oluşturur.

Katkı Payı ve Değer Artış Payı

Katkı payı ve değer artış payı hesaplamaları, tasfiye sürecinin en karmaşık aşamalarından biridir. Katkı payı alacağı, bir eşin diğer eşin malvarlığına yaptığı katkının karşılığıdır. Yargıtay'ın güncel kararlarına göre, düzenli gelire sahip eşin, aksi ispatlanmadıkça, tasarruf oranında katkıda bulunduğu kabul edilir.

Değer artış payı ise, bir eşin kişisel malına diğer eşin katkısı sonucu oluşan değer artışından kaynaklanan alacak hakkıdır. TMK md. 236/f.II ve md. 239 hükümleri, İsviçre Medeni Kanunu'ndan farklı olarak bu konuda özel düzenlemeler getirmiştir.

Denkleştirme

Denkleştirme, mal rejiminin tasfiyesinde edinilmiş mallar ile kişisel mallar arasındaki değer kaymaları nedeniyle yapılan hesaplamadır. 4722 sayılı Yürürlük Kanunu'nun 10/4 maddesi, mal ortaklığı sözleşmesi yapmış eşlerin rejimini yasal mal rejimine dönüştürmüş olup, bu durum denkleştirme hesaplamalarında özel bir önem taşır.

Mal rejiminin tasfiyesi sürecinde denkleştirme yapılırken, eşlerin birbirlerinin mallarına yaptıkları katkılar, harcamalar ve borç ödemeleri dikkate alınır. Yargıtay kararları, denkleştirme hesaplamalarında hakkaniyete uygun bir değerlendirme yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Türk hukukunda mal rejiminin tasfiyesi, karmaşık ve teknik bir süreç olup, Yargıtay kararlarıyla şekillenen dinamik bir yapıya sahiptir. Zamanaşımı sürelerinden değerleme kriterlerine, katkı payı hesaplamalarından denkleştirme işlemlerine kadar her aşama, kendine özgü kurallar ve içtihatlar çerçevesinde yürütülmektedir. Bu süreçte, eşlerin hakları ve menfaatleri arasında adil bir denge kurulması, mal rejimi tasfiyesinin temel amacını oluşturmaktadır.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.