İş Kazası Davası Nasıl Açılır
İş kazası sonucu uğradığınız zararlardan dolayı tazminat davası açmak istiyorsanız, bu makalede önemli yasal süreçler ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında kapsamlı bilgi bulabilirsiniz. İş kazası davalarında zamanaşımı süreleri, yetkili mahkemeler, istenebilecek tazminat türleri, asıl ve alt işveren (taşeron) sorumlulukları ve Yargıtay kararları gibi temel hususlar ele alınmıştır. İş kazası davalarında avukat desteğinin önemini vurgulamakla birlikte, makalenin hukuki bir tavsiye niteliği taşımadığını belirtmek isteriz.
İş Kazası Tazminat Davaları Genel Bakış
İş kazası tazminat davaları, çalışma hayatının en önemli hukuki süreçlerinden biridir. Bu davalar, işyerinde veya iş nedeniyle meydana gelen yaralanma veya ölüm durumlarında, işveren tarafından ödenmesi gereken maddi ve manevi tazminat taleplerini içerir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 13. maddesi, iş kazasının kapsamını net bir şekilde tanımlamaktadır. Buna göre, işyerinde meydana gelen her türlü bedensel veya ruhsal zarar, görev nedeniyle işyeri dışında gerçekleşen kazalar, işveren tarafından sağlanan araçlarla işe gidiş-geliş sırasında meydana gelen kazalar ve emziren kadın işçinin süt izni sırasında karşılaştığı kazalar iş kazası kapsamında değerlendirilir.
Tazminat davalarında zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıldır. Ancak, iş kazası aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi daha uzunsa, tazminat davası için de bu süre geçerli olur. Özellikle maluliyet durumlarında, zamanaşımı süresi maluliyetin kesin olarak tespit edildiği tarihten itibaren başlar.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, iş kazası tazminat davalarında yetkili mahkeme konusunda davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Davacı, davalının yerleşim yeri mahkemesinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde veya kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.
İş kazası tazminat davalarında istenebilecek tazminat türleri iki ana başlıkta toplanır:
Maddi Tazminat: Tedavi giderleri, geçici ve sürekli iş göremezlik zararları, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar ve ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı gibi somut zararları kapsar.
Manevi Tazminat: İş kazası nedeniyle yaşanan acı, elem ve ızdırabın karşılığı olarak talep edilir. Manevi tazminat miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın ağırlığı ve kusur oranları gibi faktörler dikkate alınır.
İş kazası tazminat davalarında, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rolü büyük önem taşır. İşveren, meydana gelen iş kazasını üç iş günü içinde SGK'ya bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim, hem işçinin sosyal güvenlik haklarından yararlanması hem de açılacak tazminat davası için önemli bir delil niteliği taşır.
Tazminat hesaplamasında, işçinin gerçek ücreti esas alınır. İşyeri kayıtlarının bulunmaması veya gerçeği yansıtmaması durumunda, işçinin yaşı, kıdemi ve mesleki durumu dikkate alınarak emsal ücretler üzerinden hesaplama yapılır. SGK tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri, hesaplanan tazminattan mahsup edilir.
İş kazası davalarında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü ile işçinin bu önlemlere uyma sorumluluğu birlikte değerlendirilir. Kusur oranları, uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarla belirlenir ve tazminat miktarının hesaplanmasında bu oranlar dikkate alınır.
İş Kazası Sayılan Haller ve Zamanaşımı
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 13. maddesi, iş kazası kavramını geniş bir çerçevede ele almaktadır. İşyerinde meydana gelen her türlü bedensel veya ruhsal zarar, temel olarak iş kazası kapsamında değerlendirilir. Bu tanım, işyerinde gerçekleşen kalp krizi gibi ani sağlık sorunlarını da kapsamaktadır.
İş kazası yalnızca işyeri sınırları içerisinde gerçekleşen olaylarla sınırlı değildir. Görev gereği işyeri dışında kalan zamanlarda uğranılan zararlar da iş kazası olarak kabul edilmektedir. Örneğin, işveren tarafından başka bir şehre görevlendirilen işçinin, görev sırasında yaşadığı kaza da iş kazası kapsamındadır. Benzer şekilde, işverenin tahsis ettiği servis aracında meydana gelen trafik kazaları ve emziren kadın işçinin süt izni sırasında yaşadığı kazalar da iş kazası sayılmaktadır.
Zamanaşımı Süreleri
İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak, iş kazası aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa ve bu suçun ceza zamanaşımı süresi daha uzunsa, ceza davası zamanaşımı süresi tazminat davası için de geçerli olur. Örneğin, taksirle yaralama suçunun zamanaşımı süresi 15 yıl ise, tazminat davası da 15 yıl içinde açılabilir.
Maluliyetin Kesinleşmesi ve Zamanaşımı
İş kazası sonucu oluşan maluliyetin kesinleşme süreci, zamanaşımının başlangıcını etkileyen önemli bir faktördür. Maluliyetin kesinleşme süreci, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sağlık kurulu raporları ve gerektiğinde yüksek sağlık kurulu kararları ile tamamlanır. Zamanaşımı süresi, maluliyetin kesin olarak tespit edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Özellikle belirtmek gerekir ki, iş kazası sonucu oluşan zararın artması veya yeni zararların ortaya çıkması durumunda, bu yeni zararlar için ayrı bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Örneğin, ilk başta %20 oranında maluliyet tespit edilen bir işçinin, sonradan maluliyetinin %40'a yükselmesi durumunda, artan maluliyet oranı için yeni bir zamanaşımı süresi başlar.
İş Kazasının Bildirimi ve Zamanaşımı
İşverenin iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu bildirim, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren üç iş günü içinde yapılmalıdır. Bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, işçinin tazminat hakkını etkilemez ancak işverene idari para cezası uygulanır. İşveren tarafından bildirim yapılmayan durumlarda, işçi veya hak sahipleri doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurabilir.
İş kazasının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kabul edilmemesi durumunda, öncelikle "iş kazasının tespiti davası" açılması gerekir. Bu tespit davası için de 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Tespit davası sonuçlanmadan tazminat davası açılmışsa, mahkeme tazminat davasını bekletici mesele yaparak tespit davasının sonucunu bekleyebilir.
Yetkili Mahkeme ve İş Kazasının Tespiti
İş kazası davalarında yetkili mahkemenin belirlenmesi ve kazanın tespiti, davanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için kritik öneme sahiptir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'na göre, iş kazası tazminat davalarında yetkili mahkeme konusunda davacıya birden fazla seçenek sunulmaktadır.
Yetkili Mahkemenin Belirlenmesi
İş kazası davalarında yetkili mahkeme belirlenirken öncelikle davalıların yerleşim yeri dikkate alınır. Birden fazla davalı varsa, bunlardan herhangi birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılabilir. Ayrıca, kazanın meydana geldiği yer mahkemesi de yetkilidir. Bu durum, özellikle işyeri dışında meydana gelen iş kazalarında önem kazanır. Davacı işçi veya hak sahipleri, kendi yerleşim yerlerindeki iş mahkemesinde de dava açabilirler.
İş Kazasının Tespiti ve SGK Bildirimi
İş kazasının yasal olarak tespit edilmesi sürecinde, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) yapılacak bildirim zorunludur. İşveren, iş kazasını öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde SGK'ya bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim, kazanın iş kazası olarak kabul edilmesi ve sonraki hukuki süreçler için temel oluşturur.
SGK'nın iş kazası kararı vermemesi veya işverenin kazayı bildirmemesi durumunda, iş kazasının tespiti davası açılması gerekir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2015/5902 sayılı kararında belirtildiği üzere, iş kazasının SGK'ya bildirilmemesi durumunda, öncelikle maluliyetin tespiti davası açılmalıdır. Bu dava, tazminat davasından bağımsızdır ve sonucu tazminat davası için belirleyici niteliktedir.
İş Kazası Tespit Davası Süreci
İş kazasının tespiti davası, aşağıdaki durumlarda açılabilir:
- İşverenin kazayı SGK'ya bildirmemesi
- SGK'nın olayı iş kazası olarak kabul etmemesi
- Kazanın gerçekleşme şekli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması
- Maluliyet oranının tespitine itiraz edilmesi
Tespit davası sürecinde mahkeme, olayın iş kazası niteliğini, kazanın oluş şeklini, varsa maluliyeti ve diğer ilgili hususları inceler. Bu inceleme sırasında bilirkişi raporları, tanık ifadeleri, işyeri kayıtları ve diğer deliller değerlendirilir.
İspat Yükü ve Deliller
İş kazasının tespiti davasında ispat yükü, genel olarak davacı taraftadır. Ancak, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini aldığını ispat etme yükümlülüğü de bulunmaktadır. Delil olarak:
- Kaza tutanakları
- Tanık ifadeleri
- İşyeri kayıtları
- Sağlık raporları
- İş güvenliği uzmanı raporları
- Kamera kayıtları
- Bilirkişi raporları kullanılabilir
İş kazasının tespiti ve yetkili mahkemenin belirlenmesi sürecinde, hukuki yardım almak önemlidir. Çünkü bu aşamada yapılacak hatalar, tazminat davasının seyrini olumsuz etkileyebilir. Özellikle SGK bildirimi ve tespit davası süreçlerinin doğru yönetilmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
İşverenin Ve Alt İşverenin Sorumlulukları
İş kazası davalarında işverenin ve alt işverenin (taşeron) sorumlulukları, çeşitli kanunlarla düzenlenmiş önemli bir konudur. 506 sayılı Kanun'un 87. maddesi, asıl işveren ile alt işverenlerin müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu sorumluluk, iş kazası geçiren işçinin tüm haklarını güvence altına almayı amaçlamaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu, işveren-alt işveren ilişkisini detaylı bir şekilde düzenlerken, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu da bu ilişkinin sosyal güvenlik boyutunu ele almaktadır. Bu kanunlar çerçevesinde, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak bu kanundan doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Yargıtay'ın yerleşik içtihatları da bu konuda önemli kriterler belirlemiştir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/15113 sayılı kararı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında asıl ve alt işverenlerin sorumluluklarının kapsamını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu kararda, tazminatın hesaplanmasında işçinin gerçek ücretinin esas alınması ve her iki işverenin de müteselsil sorumluluğu vurgulanmıştır.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2016/2469 sayılı kararı ise müteselsil sorumluluk ilkesinin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken hususları belirtmektedir. Bu karara göre, iş kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında, asıl işveren ve alt işveren arasındaki sözleşme ilişkisinin gerçek bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
İş kazası tazminat davalarında kullanılabilecek örnek bir dilekçe metni aşağıdaki gibidir:
[İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE]
[İLGİLİ MAHKEME]
DAVACI : [Ad Soyad, TC No]
Adres: [Tam Adres]
DAVACI VEKİLİ : [Avukat Ad Soyad]
Adres: [Büro Adresi]
DAVALILAR : 1- [Asıl İşveren Şirket Adı]
2- [Alt İşveren Şirket Adı]
KONU : [Tarih]'de meydana gelen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebimizdir.
AÇIKLAMALAR:
1. Müvekkilim, davalı alt işveren şirketin işçisi olarak, asıl işveren şirketin işyerinde çalışmakta iken [tarih]'de iş kazası geçirmiştir.
2. Kaza sonucu müvekkilim %[X] oranında sürekli iş göremez duruma gelmiştir.
3. SGK tarafından olay iş kazası olarak kabul edilmiştir.
HUKUKİ SEBEPLER: 506 S.K., 4857 S.K., 5510 S.K., 6098 S.K., 6100 S.K.
DELİLLER: SGK kayıtları, hastane raporları, tanık beyanları, bilirkişi raporları, her türlü yasal delil.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
- [X] TL maddi tazminatın,
- [X] TL manevi tazminatın,
kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
[Tarih]
[İmza]
Davacı Vekili
Av. [Ad Soyad]
İş kazası tazminat davalarında işveren ve alt işveren sorumluluğu, hukuk sistemimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu sorumluluk sistemi, işçilerin haklarını korumayı ve iş kazalarında uğradıkları zararların tazminini güvence altına almayı amaçlamaktadır. Güleç Hukuk, Hatay Antakya'da bulunan, geniş bir yelpazede hukuki hizmet sunan bir avukatlık ofisi olarak, iş kazası davalarında işçilerin haklarını korumak için profesyonel hukuki destek sağlamaktadır. Deneyimli avukatlarımız, her türlü hukuki sorununuzda size yardımcı olmak için hazırdır. Daha detaylı bilgi için www.aligulec.av.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.