Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

Meslek Hastalığı Nedeniyle Tazminat

İşiniz nedeniyle hastalandıysanız ve haklarınızı bilmiyorsanız, bu rehber size meslek hastalığı tazminatı konusunda yol gösterecektir. Meslek hastalığı nedir, nasıl tespit edilir, tazminat nasıl alınır gibi önemli sorulara cevap bulacaksınız. Hemen okuyun ve haklarınızı öğrenin!

Meslek Hastalığı Nedir ve Şartları Nelerdir?

Meslek hastalığı, çalışanların iş hayatları boyunca maruz kaldıkları çeşitli risk faktörleri nedeniyle ortaya çıkan, geçici veya kalıcı sağlık sorunlarını ifade eder. 5510 Sayılı Kanun'un 14. maddesi, meslek hastalığını "sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri" olarak tanımlamaktadır.

Yasal Çerçeve ve Tanım

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3/1-L maddesi de benzer bir yaklaşımla meslek hastalığını ele almaktadır. Bu düzenlemeler, meslek hastalığının hukuki çerçevesini belirlerken, işverenlerin ve çalışanların hak ve sorumluluklarını da ortaya koymaktadır.

Meslek Hastalığının Temel Özellikleri

Bir rahatsızlığın meslek hastalığı sayılabilmesi için bazı temel özellikleri taşıması gerekir:

  • Tekrarlanan Sebep: Hastalığın ortaya çıkmasında işyerindeki sürekli ve tekrar eden bir etkenin varlığı
  • İşin Niteliği: Hastalığın yapılan işin doğası ile doğrudan bağlantılı olması
  • Süreklilik: Maruziyetin belirli bir süre devam etmesi
  • Nedensellik Bağı: Hastalık ile yapılan iş arasında açık bir illiyet bağının bulunması

Meslek Hastalığının Şartları

Bir sağlık sorununun meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:

  1. Sigortalılık İlişkisi
  • Çalışanın 5510 sayılı kanun kapsamında sigortalı olması
  • İş sözleşmesiyle çalışıyor olması
  • Kayıt dışı çalışanlar için de dava hakkının bulunması
  1. Mesleki Bağlantı
  • Hastalığın işyeri ortamındaki faktörlerden kaynaklanması
  • İşin yürütüm şartları ile hastalık arasında doğrudan bağlantı
  • Mesleğin gerektirdiği faaliyetlerle ilişkili olması
  1. Tıbbi Tanı ve Tespit
  • Hastalığın tıbbi olarak teşhis edilmesi
  • Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ndeki listede yer alması
  • Yetkili sağlık kuruluşlarınca raporlanması

Meslek Hastalığı ve İş Kazası Ayrımı

Meslek hastalığını iş kazasından ayıran en önemli özellik, hastalığın zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkmasıdır. İş kazası ani bir olay sonucu meydana gelirken, meslek hastalığı uzun süreli maruziyet sonucu oluşur. Bu ayrım, hem hukuki süreçlerde hem de tazminat hesaplamalarında önem taşır.

Risk Faktörleri ve Önleme

İşverenler, çalışanlarını meslek hastalıklarından korumak için:

  • Düzenli risk değerlendirmesi yapmalı
  • Koruyucu ekipman sağlamalı
  • Periyodik sağlık kontrolleri düzenlemeli
  • İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri vermeli
  • Çalışma ortamını sürekli izlemeli ve iyileştirmeli

Bu önlemler, yasal bir zorunluluk olmakla birlikte, çalışanların sağlığını korumak ve olası meslek hastalıklarını önlemek açısından hayati önem taşır.

Meslek Hastalığının Tespit Edilmesi ve İtiraz Yolları

Meslek hastalığının tespiti, çalışanların haklarını koruma altına alan önemli bir süreçtir. Bu süreç, belirli yasal prosedürler ve kurumsal işlemler çerçevesinde yürütülmektedir.

Hastalığın Bildirimi ve İlk Tespit

5510 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, işveren meslek hastalığını öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim yükümlülüğü, işverenin temel sorumluluklarından biridir ve yerine getirilmemesi halinde idari yaptırımlar uygulanabilir.

İşçinin meslek hastalığı şüphesiyle başvurabileceği kurumlar şunlardır:

  • SGK ile anlaşmalı sağlık kuruluşları
  • Devlet hastaneleri
  • Eğitim ve araştırma hastaneleri
  • Meslek hastalıkları hastaneleri

Sağlık Kurulu Raporu ve Değerlendirme Süreci

Meslek hastalığının tespiti için yetkili sağlık kuruluşlarından alınan raporlar, SGK Sağlık Kurulu tarafından değerlendirilir. Bu değerlendirmede:

  • Hastalığın niteliği
  • İşle olan illiyet bağı
  • Maluliyet oranı
  • Tedavi süreçleri

gibi faktörler detaylı olarak incelenir. Sağlık Kurulu'nun kararı, meslek hastalığının resmi olarak tanınması için temel teşkil eder.

İtiraz Yolları ve Hukuki Süreç

SGK Sağlık Kurulu'nun kararına karşı itiraz hakkı bulunmaktadır. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2015/15051 sayılı kararında belirtildiği üzere, sigortalı veya hak sahipleri SGK Yüksek Sağlık Kurulu'na itirazda bulunabilir.

İtiraz süreci şu şekilde işler:

  1. Sağlık Kurulu kararının tebliğinden itibaren belirli bir süre içinde itiraz edilmelidir
  2. İtiraz dilekçesi ile birlikte gerekli tıbbi belgeler sunulmalıdır
  3. Yüksek Sağlık Kurulu, itirazı değerlendirerek nihai kararını verir

SGK'nın Ret Kararı ve Dava Yolu

SGK'nın meslek hastalığı talebini reddetmesi durumunda, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2015/17863 sayılı kararı uyarınca, çalışan İş Mahkemesi'nde dava açabilir. Bu davada:

  • İşveren
  • SGK
  • Varsa diğer sorumlu taraflar

davalı olarak gösterilebilir. Mahkeme sürecinde bağımsız bilirkişi incelemesi yapılır ve gerektiğinde yeni sağlık raporları alınabilir.

Tespit Davalarında Dikkat Edilecek Hususlar

Meslek hastalığının tespiti için açılacak davalarda:

  • Hastalığın işle ilgili olduğunu gösteren tıbbi belgeler
  • İş yeri kayıtları ve çalışma koşullarına ilişkin belgeler
  • Tanık beyanları
  • Daha önce alınmış sağlık raporları

gibi delillerin eksiksiz olarak sunulması önem taşır. Mahkeme, gerektiğinde uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırabilir ve hastalığın meslek hastalığı olup olmadığını kesin olarak tespit eder.

Meslek Hastalığı Tazminatı ve Zamanaşımı

Meslek hastalığı nedeniyle tazminat talep etme hakkı, işçilerin en temel haklarından biridir. Bu hak, çalışma hayatında karşılaşılan sağlık sorunlarının telafisi için önemli bir güvence sağlar. Ancak bu hakkın kullanılmasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar ve süreler bulunmaktadır.

Tazminat Talep Etme Süresi

6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre, meslek hastalığının kesin olarak tespit edildiği ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Özellikle belirtmek gerekir ki, meslek hastalığının ortaya çıkması uzun yıllar alabileceğinden, zamanaşımı süresinin başlangıcı hastalığın kesin teşhis tarihi olarak kabul edilir.

İşverenin Sorumluluğu ve Kaçınılmazlık İndirimi

İşverenin meslek hastalığından kaynaklanan sorumluluğu, 5510 sayılı Kanun'un 21/1 maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, işveren gerekli tüm iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almış olmasına rağmen meslek hastalığı kaçınılmaz olarak ortaya çıkmışsa, ödenecek maddi tazminattan "kaçınılmazlık indirimi" yapılır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/215 sayılı kararı, kaçınılmazlık indirimi konusunda önemli bir içtihat oluşturmuştur. Bu karara göre:

  • İşveren tüm önlemleri almış olmalıdır
  • Alınan önlemlere rağmen hastalığın önlenemez olduğu kanıtlanmalıdır
  • İndirim oranı, her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmelidir

Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Tazminat miktarı hesaplanırken aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur:

  • Maluliyet oranı
  • İşçinin yaşı ve kalan çalışma süresi
  • Meslekte kazanma gücü kaybı
  • Net gelir durumu
  • Kaçınılmazlık indirimi (varsa)

Tazminat Türleri

Meslek hastalığı nedeniyle talep edilebilecek tazminat türleri şunlardır:

  • Maddi Tazminat: İşgücü kaybı, tedavi giderleri ve diğer maddi zararların karşılanması
  • Manevi Tazminat: Çekilen acı, elem ve yaşam kalitesindeki düşüşün karşılığı
  • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Ölümle sonuçlanan vakalarda hak sahiplerinin talep edebileceği tazminat

Tazminat davalarında, işçinin hastalığı öğrendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresini kaçırmaması büyük önem taşır. Ayrıca, tazminat miktarının doğru hesaplanabilmesi için tüm tıbbi raporların, iş yeri kayıtlarının ve diğer belgelerin eksiksiz olarak sunulması gerekir. İşçinin haklarını tam olarak alabilmesi için, süreç profesyonel hukuki destek alınarak yürütülmelidir.

Tazminat Davasının Kapsamı ve Yargıtay Kararları

Meslek hastalığı nedeniyle açılacak tazminat davalarının kapsamı, hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içermektedir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları, bu davaların nasıl değerlendirileceği konusunda önemli kriterler ortaya koymaktadır.

Maddi Tazminat Talepleri, meslek hastalığı nedeniyle ortaya çıkan gelir kaybı, tedavi giderleri, bakıcı masrafları ve diğer maddi kayıpları kapsamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun YHGK-K.2018/1185 sayılı kararında belirtildiği üzere, maddi tazminat hesaplanırken:

  • İşçinin maluliyet oranı
  • Kalan çalışma gücü
  • Muhtemel yaşam süresi
  • Gelir düzeyi
  • İşverenin kusur oranı

gibi faktörler dikkate alınmaktadır.

Manevi Tazminat konusunda ise, meslek hastalığına maruz kalan işçinin çektiği acı, elem ve yaşam kalitesindeki düşüş göz önünde bulundurulmaktadır. Yargıtay, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde:

  • Hastalığın ağırlığı ve kalıcılığı
  • İşçinin yaşı ve sosyal durumu
  • İşverenin kusur derecesi
  • Hakkaniyet ilkeleri

gibi kriterlerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Özellikle yeraltı maden işçileri için önemli bir içtihat olan Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin E. 2015/22202 K. 2017/8293 T. 27.11.2017 tarihli kararında, "32 yıl formülü" önemli bir kriter olarak belirlenmiştir. Bu karara göre, yeraltı maden işçilerinin maruz kaldığı meslek hastalıklarında kaçınılmaz maluliyet oranının tespitinde bu formül uygulanmalıdır.

Tazminat davalarında ispat yükü konusunda, işçinin meslek hastalığı ile işyeri çalışma koşulları arasındaki illiyet bağını ortaya koyması gerekmektedir. Ancak Yargıtay içtihatları, bu konuda işçi lehine değerlendirmeler yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. İşverenin gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini aldığını ispat etme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı da dava kapsamında talep edilebilmektedir. Bu durumda ölen işçinin desteğinden yoksun kalan:

  • Çocuklar
  • Anne-baba
  • Bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler

tazminat talep edebilmektedir.

Meslek hastalığı tazminat davalarında, son yıllarda Yargıtay'ın işçi lehine yorumları artmıştır. Özellikle ispat yükü ve nedensellik bağı konularında işçiyi koruyan kararlar verilmektedir. İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü katı bir şekilde değerlendirilmekte, en küçük ihmalin bile tazminat sorumluluğuna yol açabileceği kabul edilmektedir.

Sonuç olarak, meslek hastalığı nedeniyle açılacak tazminat davalarında, hem maddi hem manevi tazminat talep edilebilmekte, Yargıtay içtihatları işçi lehine yorumlar getirmektedir. Özellikle yeraltı maden işçileri için özel kriterler belirlenmiş olup, tazminat hesaplamalarında işçinin durumu ve işverenin kusuru detaylı şekilde değerlendirilmektedir. Bu davalar, iş hukukunun en önemli alanlarından birini oluşturmakta ve işçi sağlığının korunması açısından caydırıcı bir işlev görmektedir.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.