
İcra Takibi Nasıl Durdurulur?
Borçlarınız nedeniyle başlatılan icra takibi sizi endişelendiriyor mu? Mal varlığınıza haciz konulmasını engellemek için yasal haklarınızı öğrenin. İcra takibinin nasıl durdurulacağına dair kapsamlı rehberimizde, hem ilamlı hem de ilamsız takipler için geçerli yöntemleri ve dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bulabilirsiniz. Hukuki süreçte doğru adımları atarak haklarınızı koruyun.
İlamlı İcra Takibinde Takibin Durdurulması
İlamlı icra takipleri, mahkeme kararına dayanan ve borçlunun itiraz hakkının sınırlı olduğu takip türüdür. Ancak, borçlunun takibi durdurmak için başvurabileceği iki önemli yol bulunmaktadır: İcranın geri bırakılması ve tehir-i icra.
İcranın Geri Bırakılması
İcranın geri bırakılması, İİK m.72 kapsamında düzenlenen ve borçlunun borcun ödendiğini, zamanaşımına uğradığını veya borç için kendisine süre verildiğini ispat etmesi halinde başvurabileceği bir yoldur. Bu başvuru, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.
İcra mahkemesi, borçlunun talebini değerlendirirken şu hususlara dikkat eder:
- Borcun ödendiği veya zamanaşımına uğradığı resmi belge veya senetle ispatlanmalıdır
- İmzası ikrar edilmemiş adi senetler delil olarak kabul edilmez
- Zamanaşımı süresi, mahkeme karar tarihinden itibaren 10 yıldır
Tehir-i İcra
Tehir-i icra, İİK m.36 uyarınca borçlunun istinaf veya temyiz başvurusu sırasında talep edebileceği bir durdurma yoludur. Bu yola başvurabilmek için:
- Yargıtay veya Bölge Adliye Mahkemesi'nde tehir-i icra talepli istinaf/temyiz başvurusu yapılmalıdır
- İcra müdürlüğüne alacağın tamamı ve 3 aylık faizi kadar teminat yatırılmalıdır
- Yargıtay 12. HD'nin E.2020/6189, K.2020/8292 sayılı kararı uyarınca, teminat miktarı dosya borcunu karşılamalıdır
Önemli İstisnalar:
- Adli yardımdan yararlanan borçlulardan teminat istenmez
- İİK m.36/4 gereğince nafaka hükümlerinde tehir-i icra uygulanamaz
- Yargıtay 12. HD'nin E.2018/6293, K.2019/4022 sayılı kararına göre, teminat miktarı alacağı aşan hacizlerin kaldırılmasını gerektirir
Tehir-i icra talebinin kabulü halinde:
- İcra müdürlüğü 90 günlük mehil vesikası düzenler
- Borçlu bu süre içinde icra mahkemesinden tehir-i icra kararı almalıdır
- Yargıtay veya BAM'ın kararı beklenir
- Talebin reddi halinde, yatırılan teminattan alacaklıya ödeme yapılır
7343 sayılı Kanun ile tehir-i icra taleplerinde yetkili mahkeme, takibin yapıldığı yer icra mahkemesi olarak belirlenmiştir. Bu düzenleme, yetki konusundaki tartışmaları sona erdirmiştir.
İlamsız İcra Takibinde Takibin Durdurulması
İlamsız icra takibi, alacaklının elinde bir mahkeme kararı olmaksızın, sadece para veya teminat alacağına dayanarak başlattığı takip türüdür. Bu takip türünde borçlunun hakları daha geniş tutulmuş olup, takibin durdurulması için etkili hukuki yollar mevcuttur.
İtiraz
İlamsız icra takibinde borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 günlük yasal süre içinde itiraz etme hakkına sahiptir. Bu itiraz, icra dairesine yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. İtirazın geçerli olabilmesi için:
- Borçlunun imzasını taşıması
- İtiraz sebeplerinin açıkça belirtilmesi
- Süresinde yapılması gerekir
İtiraz, borcun tamamına yapılabileceği gibi bir kısmına da yapılabilir. Kısmi itiraz durumunda, itiraz edilmeyen kısım için takip devam eder. İtiraz, takibi kendiliğinden durdurur ve alacaklının takibe devam edebilmesi için itirazın kaldırılmasını sağlaması gerekir.
İtirazın Kaldırılması
Alacaklı, borçlunun itirazını ortadan kaldırmak için iki farklı yola başvurabilir:
İcra Mahkemesine Başvuru: Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir. Bu yol, elinde İcra ve İflas Kanunu'nda belirtilen belgelerden biri bulunan alacaklılar için öngörülmüştür.
Genel Mahkemeye Başvuru: Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir. Bu dava, alacağın varlığının ispatı için açılır.
İtirazın kaldırılması prosedüründe dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlardır:
- Alacaklı, elindeki belgelerin niteliğine göre hangi yolu seçeceğine karar vermelidir
- İcra mahkemesine başvuru daha hızlı sonuçlanır ancak daha sıkı şekil şartlarına tabidir
- Genel mahkemedeki dava daha uzun sürer fakat her türlü delille ispat mümkündür
- İtirazın haksız olduğunun anlaşılması durumunda borçlu, icra inkâr tazminatı ödemek zorunda kalabilir
İtirazın kaldırılması talebinin kabul edilmesi halinde, takip kaldığı yerden devam eder. Borçlunun mal varlığı üzerine haciz işlemleri başlatılabilir. Ancak borçlu, takibin devamını engellemek için menfi tespit davası açabilir veya borcu olmadığını ispatlayabilir.
Alacaklının başvuru yollarından birini seçmesi ve yasal sürelere uyması kritik önem taşır. Sürelerin kaçırılması halinde alacaklı, ancak yeni bir icra takibi başlatarak alacağını tahsil etme yoluna gidebilir.
İcra Takibinde Tedbiren Durdurma
İcra takiplerinde tedbiren durdurma, özellikle sahtecilik iddiaları ve hukuka aykırılık durumlarında başvurulan önemli bir hukuki yoldur. Bu yöntem, normal itiraz veya icranın geri bırakılması prosedürlerinden farklı olarak, takibin geçici olarak durdurulmasını sağlar.
Sahtecilik İddialarında Tedbiren Durdurma
Borçlunun, icra takibine konu olan belgenin sahte olduğunu iddia etmesi durumunda izlenecek yol özel önem taşır. Sahtecilik iddiasıyla açılan menfi tespit davaları veya yapılan savcılık şikayetleri, tek başına icra takibini otomatik olarak durdurmaz. Ancak bu durumlarda iki önemli yol bulunmaktadır:
- Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınacak tedbir kararı
- Ceza Mahkemesi tarafından verilecek tedbir kararı
Tedbir Kararının Alınması ve Etkileri
Tedbir kararı alınabilmesi için, sahtecilik iddiasının ciddi ve inandırıcı delillere dayanması gerekir. Bu deliller:
- İmza incelemesi raporları
- Bilirkişi raporları
- Tanık beyanları
- Diğer maddi deliller
şeklinde olabilir.
Tedbir Kararının Uygulanması
Tedbir kararı alındığında, icra müdürlüğüne sunulması gerekir. İcra müdürlüğü, tedbir kararını aldığı anda takibi durdurmakla yükümlüdür. Ancak önemli olan noktalar şunlardır:
- Tedbir kararı, mevcut hacizleri kendiliğinden kaldırmaz
- Sadece yeni işlemlerin yapılmasını engeller
- Geçici bir koruma tedbiri niteliğindedir
Diğer Tedbiren Durdurma Halleri
Sahtecilik dışında da tedbiren durdurma kararı alınabilecek durumlar vardır:
- Usulsüz tebligat iddiaları
- Yetkisiz temsil durumları
- Borçlu olmayan kişiye karşı takip yapılması
- Mükerrer takip durumları
Bu hallerde de mahkemeden tedbir kararı alınabilir ve takip geçici olarak durdurulabilir.
Tedbir Kararının Süresi ve Sona Ermesi
Tedbir kararı, niteliği gereği geçicidir ve şu hallerde sona erer:
- Sahtecilik iddiasının reddi
- Ceza davasının sonuçlanması
- Tedbir süresinin dolması
- Tedbirin kaldırılması kararı
Tedbiren durdurma, icra takibinin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmez. Sadece geçici bir süre için takibin durmasını sağlar. Bu nedenle, borçluların bu süreyi iyi değerlendirerek asıl borç ilişkisine yönelik hukuki yollara başvurmaları önemlidir.
Haciz ve Kesinleşme
İcra takibinin durdurulması sürecinde, haciz ve kesinleşme konuları özel bir öneme sahiptir. Özellikle takibin durdurulması kararı alındığında, mevcut hacizlerin durumu ve kararın kesinleşmesi ile ilgili hususlar dikkatle değerlendirilmelidir.
Hacizlerin Durumu
İcra takibinin durdurulması kararı alınsa bile, bu karar önceden konulmuş hacizleri kendiliğinden kaldırmaz. Hacizlerin kaldırılması için ayrıca bir talep ve değerlendirme süreci gereklidir. Borçlunun malvarlığı üzerindeki hacizler, takibin durdurulması kararına rağmen varlığını sürdürür. Ancak, yeni haciz işlemleri yapılamaz.
Teminat gösterilmesi durumunda hacizlerin kaldırılması mümkündür. Özellikle alacak miktarını aşan hacizler söz konusu olduğunda, fazla hacizlerin kaldırılması talep edilebilir. Bu durumda icra müdürlüğü, teminatın yeterliliğini değerlendirerek fazla hacizlerin kaldırılmasına karar verebilir.
Kesinleşme Süreci
İcra takibinin durdurulması kararlarında kesinleşme süreci, takibin türüne göre farklılık gösterir. İdareye karşı yapılan takiplerde kararın kesinleşmesi beklenmez. Bu özel durum, kamu hizmetlerinin aksamaması ve idari işlemlerin sürekliliği ilkesi gereğidir.
Diğer takip türlerinde ise, durdurma kararının kesinleşmesi gerekebilir. Ancak bu süreçte geçici hukuki koruma sağlanabilir. Örneğin:
- Tehir-i icra kararı alınmışsa, karar kesinleşene kadar takip işlemleri durur
- İtirazın kaldırılması kararına karşı yapılan başvurularda, teminat gösterilmesi halinde takip işlemleri bekletilebilir
- Menfi tespit davalarında mahkemece tedbir kararı verilmişse, bu karar kesinleşinceye kadar geçerlidir
Özel Durumlar ve İstisnalar
Bazı özel durumlarda kesinleşme ve haciz konularında farklı uygulamalar söz konusudur:
- Nafaka alacaklarında kararın kesinleşmesi beklenmez ve haciz işlemleri derhal uygulanabilir
- Kambiyo senetlerine özgü takiplerde itiraz, haczi kendiliğinden durdurmaz
- Sahtecilik iddialarında savcılık veya mahkeme tarafından tedbir kararı verilmedikçe takip durmaz ve haciz işlemleri devam eder
Genel Değerlendirme
İcra takibinin durdurulması, borçluların haklarını korumak için önemli bir hukuki yoldur. Ancak bu süreçte haciz ve kesinleşme konularının doğru yönetilmesi kritik önem taşır. Borçlular, mevcut hacizlerin durumu ve kararların kesinleşmesi konularında dikkatli olmalı, gerektiğinde hukuki destek almalıdır. Teminat gösterme, itiraz ve başvuru sürelerine uyma, hacizlerin kaldırılması için doğru zamanda harekete geçme gibi konular, sürecin başarılı yönetilmesi için önemlidir. İcra takibinin durdurulması, borçluya nefes alma imkanı sağlarken, alacaklının haklarının da korunması için dengeli bir yaklaşım sergilenmektedir.