İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

İcra takibi, alacaklıların borçluların borçlarını yasal yollarla tahsil etme sürecidir. Bu makale, icra takibi başlatma sürecinin her aşamasını, gerekli belgeleri, yasal süreçleri ve borçlunun haklarını ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. İcra ve İflas Kanunu'na göre icra takibi süreçlerini ve ilgili yargıtay kararlarını inceleyerek, konunun anlaşılmasına yardımcı oluyor.

İcra Takibi Başlatma Süreci

Takip Talebinin Hazırlanması

İcra takibi, alacaklının borçludan olan alacağını tahsil etmek için başvurduğu resmi bir süreçtir. İcra ve İflas Kanunu madde 58 uyarınca, takip talebinde bulunması gereken zorunlu bilgiler şunlardır:

  • Alacaklının ve varsa vekilinin adı soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi
  • Borçlunun adı soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi
  • Alacak miktarı ve faiz talebi
  • Takip yolunun belirlenmesi
  • Borcun dayanağı olan belge veya senet bilgileri

Takip talebi yazılı, sözlü veya elektronik ortamda yapılabilir. Elektronik ortamda yapılacak başvurularda güvenli elektronik imza kullanılması zorunludur.

Gerekli Belgeler ve Bilgiler

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2008/20995 E., 2009/2864 K. sayılı kararına göre, alacağın dayandığı belgenin aslının veya alacaklı yahut vekili tarafından onaylanmış bir örneğinin takip talebiyle birlikte icra dairesine verilmesi zorunludur. Bu belgeler:

  • Borç senedi veya sözleşme
  • Fatura ve irsaliye
  • Çek, bono gibi kambiyo senetleri
  • Kira sözleşmesi
  • Diğer borç belgeleri

Belgelerin borçlu sayısından bir fazla örneğinin sunulması gerekir, çünkü bir örnek dosyada kalacak, diğerleri borçluya gönderilecektir.

Yetkili İcra Dairesi

İcra takibinin başlatılacağı yer konusunda temel kural, borçlunun yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olmasıdır. Ancak bazı özel durumlar vardır:

  • Sözleşmede yetki şartı varsa, belirlenen yerdeki icra dairesi
  • Kambiyo senetlerinde, senedin ödeme yeri
  • Kiralanan taşınmazın tahliyesi için açılan takiplerde, taşınmazın bulunduğu yer
  • Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde, rehinli malın bulunduğu yer

Masraflar ve Harçlar

İcra takibi başlatılırken ödenmesi gereken masraflar şunlardır:

  • Maktu başvurma harcı
  • Peşin harç (takip değeri üzerinden hesaplanır)
  • Tebligat giderleri
  • Posta masrafları

Harçlar Kanunu madde 23 uyarınca, alacaklı takipten vazgeçmek isterse, tahsil harcının yarısını ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle takip başlatmadan önce masrafların hesaplanması önemlidir.

Takip masrafları borçludan tahsil edilebilir niteliktedir. Ancak başlangıçta bu masrafların alacaklı tarafından karşılanması gerekir. Masrafların eksik yatırılması durumunda, icra dairesi eksikliklerin tamamlanması için süre verir.

İcra takibi başlatıldıktan sonra, takip talebinin icra dairesince incelenmesi ve uygun bulunması halinde borçluya ödeme emri gönderilir. Bu aşamadan sonra borçlunun yasal hakları devreye girer ve süreç borçlunun tutumuna göre şekillenir.

Ödeme Emri ve İtiraz Süreci

Ödeme Emri Tebliği

İcra takibinin başlamasıyla birlikte, icra dairesi borçluya bir ödeme emri göndermektedir. Ödeme emri, borçluya resmi yollarla tebliğ edilir ve bu tebligat, takibin en kritik aşamalarından biridir. Ödeme emrinde, borçlunun ödemesi gereken miktar, ödeme süresi ve itiraz hakları açıkça belirtilir. Borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz etme hakkına sahiptir.

Borçlunun İtiraz Seçenekleri

Borçlu, ödeme emrine karşı üç farklı şekilde hareket edebilir:

  • Borcun Tamamına İtiraz: Borçlu, borcun hiç olmadığını veya sona erdiğini iddia edebilir
  • Kısmi İtiraz: Borcun bir kısmını kabul edip, diğer kısmına itiraz edebilir
  • İmzaya İtiraz: Borç senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürebilir

İtirazın geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ve borçlunun imzasını taşıması gerekmektedir. İtiraz dilekçesinde itirazın nedenleri açıkça belirtilmelidir.

İtirazın İptali Davası

Borçlunun itirazı üzerine duran icra takibinin devam edebilmesi için, alacaklı iki farklı yola başvurabilir:

  1. İcra mahkemesinde 6 ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunabilir
  2. Genel mahkemelerde 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2009/5902 Esas sayılı kararına göre, takip talebinde borçlunun adının yazılmaması halinde, takip talebine dayanmayan itirazın iptali davası reddedilmektedir. Bu nedenle, takip talebinin eksiksiz hazırlanması büyük önem taşımaktadır.

Süreler ve Zamanaşımı

İcra takibi, Türk Borçlar Kanunu m. 154/1-2 uyarınca zamanaşımını kesmektedir. Bu kesme etkisi, takibin açıldığı tarihte başlar ve takip süresince devam eder. İcra takip süresi, borçlunun tutumuna göre değişkenlik gösterir:

  • İtiraz edilmeyen takiplerde: Yaklaşık 15-20 gün
  • İtirazlı takiplerde: İtirazın kaldırılması veya iptali sürecine bağlı olarak 6 ay ile 2 yıl arası
  • Haciz işlemleri gereken durumlarda: 6 ay ile 1 yıl arası

Hak Kayıpları

İcra takibi sürecinde tarafların dikkat etmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır:

  • Borçlu için: İtiraz süresinin kaçırılması halinde takip kesinleşir
  • Alacaklı için: İtirazın kaldırılması veya iptali için yasal sürelerin kaçırılması
  • Her iki taraf için: Duruşmalara katılmama veya delilleri zamanında sunmama

Süreç içerisinde yapılacak hatalar veya ihmaller, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, özellikle karmaşık takiplerde profesyonel hukuki destek alınması önem taşımaktadır.

Haciz ve Satış Süreci

Haciz Talebi

İcra takibinde borçlunun borcunu ödememesi veya yasal süre içinde itiraz etmemesi durumunda, alacaklı haciz talebinde bulunabilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 78/2. maddesi uyarınca, haciz talebi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde yapılmalıdır. Bu sürenin geçirilmesi halinde, alacaklının haciz talep etme hakkı düşer ve yeniden ödeme emri çıkartılması gerekir.

Haciz Süresi

Haciz talebinin yapılmasının ardından, icra dairesi 3 gün içinde taşınır mallara haciz koymakla yükümlüdür. Bu süre, İcra ve İflas Kanunu'nun 79. maddesi ile düzenlenmiştir. İcra memuru, borçlunun mal ve haklarını tespit ederek haciz işlemini gerçekleştirir. Haciz işlemi sırasında borçlunun veya temsilcisinin hazır bulunması gerekmektedir.

Taşınır ve Taşınmaz Haciz Usulleri

Haciz işlemleri, malın türüne göre farklı şekillerde uygulanır:

Taşınır Mallarda Haciz:

  • İcra memuru, borçlunun adresine giderek fiziki haciz uygular
  • Haciz tutanağı düzenlenir ve malların muhafazası sağlanır
  • Kıymetli eşyalar için yediemin deposuna teslim yapılabilir

Taşınmaz Mallarda Haciz:

  • Tapu siciline haciz şerhi işlenir
  • Gayrimenkul üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanır
  • Borçlunun mülkiyet hakkı devam eder ancak satış yetkisi kısıtlanır

Banka Hesaplarında Haciz:

  • İcra dairesi bankalara haciz müzekkeresi gönderir
  • Borçlunun tüm hesapları üzerine bloke konur
  • Hesaptaki para alacak miktarı kadar haczedilir

Satış Süreci

Haczedilen malların paraya çevrilmesi için satış aşamasına geçilir. Satış süreci şu şekilde ilerler:

Satış Talebi ve Hazırlık:

  • Alacaklı, hacizden itibaren altı ay içinde satış talebinde bulunmalıdır
  • Kıymet takdiri yapılır ve satış ilanı hazırlanır
  • İlan, gazete ve elektronik ortamda yayınlanır

Satış İşlemi:

  • Taşınırlar için birinci ve gerekirse ikinci artırma yapılır
  • Taşınmazlar için iki artırma zorunludur
  • Muhammen bedelin %50'si teklif edilmeden satış gerçekleşmez

Önemli bir husus olarak, gayrimenkullerin borçlunun haberi olmadan satışa çıkarılması mümkün değildir. Satış işlemlerinde şeffaflık ve aleniyet ilkeleri gözetilir. Satış bedeli, masraflar düşüldükten sonra alacaklıya ödenir. Artan kısım varsa borçluya iade edilir.

Haciz ve satış sürecinde, hem alacaklının hem de borçlunun hakları kanunla korunmaktadır. Bu süreçte yapılacak işlemlerin sırası ve zamanlaması büyük önem taşır. Sürelerin kaçırılması veya usule aykırı işlemler, hak kayıplarına neden olabilir.

İcra Takibinin Farklı Türleri

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, alacaklıların haklarını tahsil edebilmeleri için farklı takip yolları öngörmüştür. Bu takip yolları, alacağın niteliğine ve dayanağına göre değişiklik göstermektedir.

Genel Haciz Yoluyla Takip

Genel haciz yoluyla takip, herhangi bir özel şarta bağlı olmayan alacaklar için kullanılan en yaygın takip türüdür. Bu takip yolunda alacaklı, icra dairesine başvurarak takip talebinde bulunur ve borçluya ödeme emri gönderilir. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borca itiraz edebilir veya ödeme yapabilir.

İtiraz edilmemesi durumunda takip kesinleşir ve alacaklı haciz talep edebilir. İtiraz edilmesi halinde ise alacaklı, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabilir veya itirazın iptali davası açabilir. Bu takip türü, fatura, sözleşme, kira alacağı gibi her türlü alacak için kullanılabilir.

Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu, bono, poliçe ve çek gibi kambiyo senetlerine dayalı alacaklar için özel olarak düzenlenmiş bir takip yoludur. Bu takip türünde, borçluya verilen süre daha kısadır ve itiraz prosedürü daha farklıdır.

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borçlu, 5 gün içinde ödeme yapmak zorundadır ve itiraz süresi sadece 5 gündür. İtiraz, takibi kendiliğinden durdurmaz. Borçlu, ancak imzaya itiraz veya borca itiraz şeklinde itirazda bulunabilir. İmzaya itiraz durumunda, borçlu ayrıca %15 teminat yatırmak zorundadır.

Rehinli Alacağın Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip

Rehinli alacağın paraya çevrilmesi yoluyla takip, alacağın bir rehin ile güvence altına alındığı durumlarda başvurulan özel bir takip yoludur. Bu takip türünde, alacaklı öncelikle rehinli malın paraya çevrilmesini talep etmek zorundadır.

Rehinli takipte borçluya 15 günlük ödeme süresi verilir. Bu süre içinde borç ödenmezse, rehinli mal satışa çıkarılır. Rehin, alacağı karşılamaya yetmezse, alacaklı kalan kısım için genel haciz yoluna başvurabilir. İpotek, taşınır rehni, ticari işletme rehni gibi durumlarda bu takip yolu kullanılır.

İcra takibi, karmaşık hukuki süreçler içerdiğinden, hangi takip yolunun seçileceği ve nasıl ilerleyeceği konusunda uzman bir avukattan destek alınması önemlidir. Yanlış takip yolu seçimi veya prosedür hataları, alacağın tahsilini geciktirebilir veya engelleyebilir.

İcra takibi sürecinde, alacaklıların haklarını en etkin şekilde koruyabilmeleri için, alacağın niteliğine uygun takip yolunu seçmeleri ve yasal sürelere dikkat etmeleri gerekmektedir. Her takip yolunun kendine özgü özellikleri ve avantajları bulunmakta olup, alacağın özelliklerine göre en uygun takip yolunun tercih edilmesi, alacağın tahsili açısından büyük önem taşımaktadır.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.