İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası Dilekçe Örneği

İş Kazası Nedeniyle Tazminat Davası Dilekçe Örneği

İş kazası sonucu tazminat davası açmak isteyenler için örnek dilekçeler ve detaylı bilgiler içeren bir rehberdir.

İş Kazası Tazminat Davaları Genel Bakış

İş kazası tazminat davaları, çalışma hayatının en hassas konularından biridir. Bu davalar, iş kazası sonucu zarar gören işçilerin veya vefat durumunda yakınlarının haklarını korumayı amaçlar. Tazminat davalarının temelini oluşturan yasal çerçeve, birden fazla kanun ve mevzuatın bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), iş kazası tazminat davalarının usul hukukuna ilişkin temel düzenlemeleri içerir. Bu kanun, dava açma şartlarından, delillerin toplanmasına ve kararın verilmesine kadar tüm yargılama sürecini düzenler. Özellikle belirsiz alacak davası açısından HMK'nın 107. maddesi, iş kazası tazminat davalarında sıklıkla başvurulan bir hükümdür.

İş kazalarına ilişkin temel düzenlemeleri içeren 4857 Sayılı İş Kanunu, işverenin yükümlülüklerini ve işçinin haklarını belirler. Bu kanun kapsamında işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü, işçinin çalışma koşulları ve iş kazası durumunda uygulanacak prosedürler detaylı şekilde düzenlenmiştir. İşverenin kusuru ve sorumluluğunun belirlenmesinde İş Kanunu'nun hükümleri büyük önem taşır.

5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu, iş kazası geçiren sigortalının sosyal güvenlik haklarını ve bu kapsamda bağlanacak gelirleri düzenler. Bu kanun, özellikle iş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik durumlarında veya ölüm halinde bağlanacak gelirlerin hesaplanması ve ödenmesi konusunda temel hükümleri içerir. Kanunun 21. maddesi, işverenin sorumluluğunu ve Kurumun rücu hakkını düzenlemesi açısından özel önem taşır.

Borçlar Kanunu, iş kazası tazminat davalarında zararın hesaplanması ve tazmini konusunda temel prensipleri belirler. Maddi ve manevi tazminatın hesaplanmasında, kusur oranlarının belirlenmesinde ve zararın tazmininde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. Özellikle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat hesaplamalarında bu kanunun hükümleri belirleyicidir.

İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Mevzuatı, iş kazalarının önlenmesi için alınması gereken tedbirleri ve uyulması gereken kuralları belirler. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere, bu alandaki tüm düzenlemeler işverenin kusur durumunun belirlenmesinde önemli rol oynar. İşverenin bu mevzuatta belirlenen yükümlülüklere uyup uymadığı, tazminat davalarında kusur oranının belirlenmesinde temel kriterdir.

Tüm bu yasal düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iş kazası tazminat davalarının karmaşık bir hukuki yapıya sahip olduğu görülmektedir. Her dava, kendi özel koşulları içinde değerlendirilmeli ve ilgili mevzuat hükümleri bu özel duruma göre uygulanmalıdır. İşçinin veya yakınlarının hakları ile işverenin yükümlülükleri arasındaki dengenin sağlanması, bu davaların temel amacıdır.

Dilekçelerde Yer Alan Genel Unsurlar

Davacı ve Davalı Bilgileri

İş kazası tazminat davası dilekçelerinde öncelikle davacı ve davalı tarafların eksiksiz kimlik ve adres bilgileri yer almalıdır. Davacı taraf, iş kazasında yaralanan işçi veya ölüm halinde mirasçıları olabilir. Davalı taraf ise genellikle işveren veya işveren vekilidir. Birden fazla işverenin sorumlu olduğu durumlarda, tüm sorumlular davalı olarak gösterilmelidir. Tarafların TC kimlik numaraları, açık adresleri ve varsa yasal temsilcilerinin bilgileri eksiksiz yazılmalıdır.

İş Kazası Ayrıntıları

Dilekçede iş kazasının nasıl meydana geldiği detaylı şekilde anlatılmalıdır. Kazanın tarihi, saati, yeri ve oluş şekli açıkça belirtilmelidir. İş kazası tutanaklarında yer alan bilgiler, görgü tanıklarının ifadeleri ve varsa kamera kayıtları gibi deliller referans gösterilerek kazanın gerçekleşme koşulları açıklanmalıdır. Kazanın işyerinde mi, işyeri dışında mı gerçekleştiği, işin yürütümü sırasında mı meydana geldiği gibi hususlar netleştirilmelidir.

Kusur Tespitinin Önemi

İş kazasında kusur oranlarının belirlenmesi, tazminat miktarının hesaplanmasında kritik öneme sahiptir. Dilekçede, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, gerekli eğitimleri verip vermediği, denetimleri yapıp yapmadığı gibi hususlar detaylandırılmalıdır. Bilirkişi raporları ile tespit edilecek kusur oranları, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkileyecektir.

Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Dilekçede maddi tazminat talepleri, somut hesaplamalar ve belgeler eşliğinde sunulmalıdır. Tedavi giderleri, iş göremezlik nedeniyle oluşan gelir kaybı, bakıcı giderleri gibi tüm maddi kayıplar belgelendirilmelidir. Manevi tazminat taleplerinde ise, kazanın yarattığı ruhsal travma, çekilen acı ve üzüntü, yaşam kalitesindeki düşüş gibi manevi zararlar açıklanmalıdır.

İstenen Belgeler

Dilekçeye eklenmesi gereken belgeler şunlardır:

  • İş kazası tutanakları: Kazanın gerçekleşme anı ve koşullarını gösteren resmi belgeler
  • Sağlık raporları: Yaralanma veya sakatlığın niteliğini ve derecesini gösteren tıbbi belgeler
  • SGK belgeleri: İş kazası bildirimi, bağlanan gelirler ve diğer sosyal güvenlik haklarına ilişkin belgeler
  • Bilirkişi raporları: Maddi zararın hesaplanmasına yönelik teknik değerlendirmeler
  • Ceza mahkemesi kararları: Varsa kazaya ilişkin ceza davası sonuçları

Ayrıca, işyeri kayıtları, ücret bordroları, tanık ifadeleri, fotoğraflar ve diğer deliller de dilekçeye eklenmelidir. Tüm bu belgeler, tazminat talebinin haklılığını ispatlayan ve miktarının belirlenmesine yardımcı olan resmi dokümanlardır. Eksik belgelerin sonradan tamamlanacağı da dilekçede belirtilmelidir.

Tazminat Miktarı ve Hesaplama

İş kazası sonucu açılan tazminat davalarında, maddi ve manevi tazminat miktarlarının hesaplanması özel bir önem taşır. Bu hesaplamalar, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir süreçtir.

Maddi Tazminat

Maddi tazminat hesaplamasında öncelikle SGK tarafından bağlanan gelirlerin ilk peşin değeri dikkate alınır. 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca, iş kazası nedeniyle işveren tarafından karşılanması gereken bu miktar, toplam tazminattan düşülür. İlk peşin değer hesaplaması, SGK'nın aktüeryal hesaplamalarına göre belirlenir.

Maddi tazminat kapsamında değerlendirilen başlıca kalemler:

  • Tedavi ve hastane giderleri
  • Çalışma gücünün azalması veya kaybı nedeniyle oluşan gelir kaybı
  • Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
  • Ölüm halinde cenaze giderleri
  • Destekten yoksun kalma tazminatı

Kalan maddi zarar hesaplanırken, işçinin gerçek ücreti, yaşı, çalışma gücü kaybı oranı ve muhtemel çalışma süresi gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Bu hesaplamada bilirkişi görüşleri belirleyici rol oynar. Bilirkişiler, aktüeryal hesaplamalar yaparak, işçinin gelecekteki muhtemel kazançlarını ve bu kazançların bugünkü değerini tespit eder.

Manevi Tazminat

Manevi tazminat miktarı, maddi tazminattan farklı olarak matematiksel bir formülle hesaplanamaz. Manevi zararın yargılamayla belirlenmesi sürecinde hakimin takdir yetkisi önem kazanır. Ancak bu takdir yetkisi kullanılırken bazı objektif kriterler göz önünde bulundurulur:

  • Kazanın ağırlığı ve oluş şekli
  • İşçinin yaşı ve sosyal durumu
  • İşçinin eğitim düzeyi ve mesleki kariyeri
  • Kalıcı sakatlık durumu
  • Çekilen acı ve ıstırabın derecesi
  • Tarafların ekonomik durumu

Kusurun tazminata etkisi hem maddi hem de manevi tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir faktördür. İşverenin kusur oranı arttıkça ödenecek tazminat miktarı da artar. Kusur oranının belirlenmesinde iş güvenliği uzmanlarının hazırladığı raporlar ve bilirkişi incelemeleri esas alınır.

Tazminat hesaplamalarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

  • İşçinin gerçek ücretinin tespit edilmesi
  • SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsubu
  • İşverenin kusur oranının doğru belirlenmesi
  • Gelecekteki muhtemel zararların hesaplanması
  • Enflasyon ve ekonomik göstergelerin dikkate alınması

Tazminat miktarının belirlenmesinde bilirkişi görüşleri kritik öneme sahiptir. Bilirkişiler, hem maddi hem de manevi tazminat hesaplamalarında mahkemeye yol gösterici raporlar sunar. Bu raporlarda, iş kazasının teknik analizi, kusur oranları, maddi kayıpların hesaplanması ve manevi tazminat için önerilen miktar gibi detaylı bilgiler yer alır.

Yasal Dayanaklar ve Örnek Davalar

Önemli Mevzuatlar

İş kazası tazminat davalarının temelini oluşturan yasal düzenlemelerin başında 4857 sayılı İş Kanunu gelmektedir. Bu kanun, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğünü düzenler. 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu, iş kazası sonucu sigortalıya veya hak sahiplerine sağlanacak hakları ve SGK'nın işverene rücu hakkını düzenler. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise dava sürecinin nasıl yürütüleceğini ve delillerin değerlendirilmesini belirler.

İş kazası davalarında, işverenin kusur sorumluluğu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre değerlendirilir. Bu kanun, özellikle maddi ve manevi tazminatın hesaplanmasında temel alınır. Ayrıca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenin alması gereken önlemleri detaylı şekilde düzenleyerek, kusur değerlendirmesinde önemli bir referans oluşturur.

Örnek Dilekçe İçerikleri

İş kazası tazminat davası dilekçelerinde bazı temel unsurların bulunması gerekir. Bunlar:

  • Tarafların kimlik ve adres bilgileri
  • İş kazasının detaylı anlatımı
  • Hukuki sebepler ve yasal dayanaklar
  • Talep edilen tazminat türleri ve miktarları
  • Deliller ve ekler listesi

Dilekçelerde özellikle SGK'nın iş kazası tespit kararı ve işverenin kusur oranı vurgulanmalıdır. Maddi tazminat hesabında, SGK tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin dikkate alınacağı belirtilmelidir.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin iş kazası tazminat davalarına ilişkin önemli içtihatları bulunmaktadır. Örneğin:

Maddi Tazminat Konusunda: Yargıtay, işçinin gerçek ücretinin esas alınması gerektiğini, SGK tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Manevi Tazminat Konusunda: Manevi tazminatın belirlenmesinde, kazanın ağırlığı, tarafların kusur oranları, işçinin yaşı ve sosyal durumu gibi kriterlerin dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.

Kusur Değerlendirmesi: İş kazalarında işverenin iş güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğünün kapsamı geniş tutulmakta, alınmayan her önlem kusur olarak değerlendirilmektedir.

İş kazası tazminat davaları, karmaşık hukuki süreçler içermektedir. Bu davalarda başarılı sonuç alabilmek için, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemelerin iyi bilinmesi, örnek dilekçelerin doğru hazırlanması ve Yargıtay içtihatlarının takip edilmesi büyük önem taşır. İşçi sağlığı ve güvenliğinin korunması, işverenlerin gerekli önlemleri alması ve kaza durumunda adil bir tazminat sürecinin yürütülmesi, çalışma hayatının sağlıklı işleyişi için vazgeçilmez unsurlardır. Bu bağlamda, iş kazası tazminat davaları sadece bireysel bir hak arama süreci değil, aynı zamanda iş güvenliği kültürünün gelişmesine katkı sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.